Sinüs, insanda kafa bölgesinde yedi tane olan ve içi hava dolu olan boşluklardır. Burna açılan bir delikleri olan sinüslerde, hava deliklerinin tıkanması durumunda sinüzit enfeksiyonu oluşur. Tıkanma durumu geçiciyse, nezle rahatsızlığı oluşabilir. Ancak kalıcı bir nedenden ötürü delikler tıkanırsa, kronik sinüzit sorunu ortaya çıkar. Romatizma, tansiyon ve şekerin yanı sıra, kalp rahatsızlıklarına dahi neden olabilen kronik sinüzit, yorgunluk ve halsizlik, horlama gibi rahatsızlıklara zemin hazırlar, bağırsak ve akciğer ile ilgili sorunlara ise neden olabilir.
Sinüzit cerrahisi nasıl yapılır?
Akut sinüzit, çeşitli ilaç tedavileri ile hızlı bir şekilde iyileşme belirtileri gösterebilir. Kronik sinüzit durumunda ise, cerrahi müdahale gerekir. Kronik sinüzit cerrahisinde, sinüs delikleri genişletilir ve sinüs boşluklarının içine hava girmesi sağlanır. Endoskopi teknolojisindeki gelişmelerle birlikte, günümüzde en çok kullanılan tedavi metodu olan endoskopik sinüs cerrahisi, herhangi bir kesi yapmadan gerçekleştirilen, hızlı ve etkili bir tekniktir. Operasyonun ardından, hastalar çok kısa süre içinde taburcu olabilmekte ve günlük yaşamına dönebilmektedir.
Sinüzit cerrahisi ile ilgili bilinmesi gerekenler
- Kronik sinüzit cerrahisi, lokal ya da genel anestezi altında gerçekleşen bir uygulamadır, bundan ötürü herhangi bir ağrı söz konusu değildir.
- Sinüzite yol açan burun etleri ya da kemik eğriliği, sinüzit cerrahisi ile düzeltilebilmektedir.
- Operasyonun ardından tampon konabilmektedir.
- Sinüzit cerrahisi operasyonu, hastanın durumuna bağlı olmak üzere 1 buçuk saate kadar sürebilmekedir.
- Operasyondan sonra, hastaların burun içinin uygun şekilde temizlenerek pansumanlarının yapılması önemlidir. İlk etapta haftada iki kez yapılan pansumanlar, ilerleyen süreçte azalmaktadır.
- Sinüzit cerrahisi riskli bir operasyon değildir. Uygulama sonrasında göz çevresinde oluşabilecek morluklar, birkaç hafta içerisinde kaybolmaktadır.